Bu tarz bir başlık bence yararlı olacaktır herkes için.
Bazen hiç olmadık bilgiler bir anda zincirleme düşünme sistematiğinizi değiştirebiliyor. Umarım bu başlık aktif olur ve hepimiz bilimden,teknolojiye, sosyal bilimlerden, sanata ,her şeye dair burda ufuk açıcı bilgiler öğreniriz.
--------------
İlk bilgi benden gelsin, insanın 390-700 nm dalga boyları arasında ışıl renklerini görebildiği biliyordunuz muhtemelen. Peki bu skalayı aşabilen canlı varmı? mesela Kelebekler, bu skaladan ötesi görebiliyorlar Arkadaşlar. Biz mor ötesini göremezken kelebekler görebiliyor. Hayatı boyunca renk körü olan birine renkleri nasıl anlatamazsanız biz insanlara da bir odaya mor renkten öte dalga boyunda ışık verdiğinizde o odayı kapkaranlık görüyormuşuz Arkadaşlar. Bilmiyoruz nasıl bir renktir mor ötesi? Ama kelebekler biliyor
Bir ilginç gelecek konudan daha bahsedeyim. Bildiğimiz buzu düşünün, bu buzun donması için ne lazım donma noktasına getirmek değilmi? peki bunu yapmadan başka çaremiz yokmu? 55 derece civarında buz duydunuzmu hiç? Bazı eldiven ısıtıcısı gibi ısıtıcıların yapımında işte bu sıcak buz yöntemi kullanılır. Peki nasıl ?
Sodyum asetatı alıyoruz, bir kabın içinde su ile beraber yoğun bir kıvamda eritiyoruz sürekli karıştırarak. Sonra bu eriyiği bir cam bardağın içine koyup dolaba yerleştiriyoruz 30 dk. kadar. Bu çözeltinin içinde erimemiş kısım olmamasına dikkat ediyoruz. Buzdolabında bu çözelti içindeki doymuş sodyum asetat nedeniyle.suyu donduracak. Bunu dolaptan alıp bir cam kaba döküyoruz. Ve sonra parmağımızla dokunuyoruz. Karşınızda 54-55 derece civarında sıcak buz.
Bi ara bilim çevrelerinde canlı-cansız kavramlarının kullanılmadığından bahsedeceğim burda. Aslında canlı diye tanımladıklarımızın derinlere indikçe atom ve atom altı taneciklerinin kimyasal reaksiyonlarından ibaret olduğunu ve onlarında kökeninin cansız olduğunu, dolayısıyla aslında ''canlı'' kavramının manasız olduğundan. İşin sırrı sadece reaksiyonlar. Biz insanların korktuğunda gözünü kırpmasının aslında bir demirin paslanmasından hiç bir farkı olmamasından mesela. Bizler canlıyız, bizler farklıyız vs. söylemlerinin aslında ne kadarda boş olduğundan bahsedeceğim. Farklı bir bakış açısı kazanmanız amacıyla.

Bazen hiç olmadık bilgiler bir anda zincirleme düşünme sistematiğinizi değiştirebiliyor. Umarım bu başlık aktif olur ve hepimiz bilimden,teknolojiye, sosyal bilimlerden, sanata ,her şeye dair burda ufuk açıcı bilgiler öğreniriz.
--------------
İlk bilgi benden gelsin, insanın 390-700 nm dalga boyları arasında ışıl renklerini görebildiği biliyordunuz muhtemelen. Peki bu skalayı aşabilen canlı varmı? mesela Kelebekler, bu skaladan ötesi görebiliyorlar Arkadaşlar. Biz mor ötesini göremezken kelebekler görebiliyor. Hayatı boyunca renk körü olan birine renkleri nasıl anlatamazsanız biz insanlara da bir odaya mor renkten öte dalga boyunda ışık verdiğinizde o odayı kapkaranlık görüyormuşuz Arkadaşlar. Bilmiyoruz nasıl bir renktir mor ötesi? Ama kelebekler biliyor
Bir ilginç gelecek konudan daha bahsedeyim. Bildiğimiz buzu düşünün, bu buzun donması için ne lazım donma noktasına getirmek değilmi? peki bunu yapmadan başka çaremiz yokmu? 55 derece civarında buz duydunuzmu hiç? Bazı eldiven ısıtıcısı gibi ısıtıcıların yapımında işte bu sıcak buz yöntemi kullanılır. Peki nasıl ?
Sodyum asetatı alıyoruz, bir kabın içinde su ile beraber yoğun bir kıvamda eritiyoruz sürekli karıştırarak. Sonra bu eriyiği bir cam bardağın içine koyup dolaba yerleştiriyoruz 30 dk. kadar. Bu çözeltinin içinde erimemiş kısım olmamasına dikkat ediyoruz. Buzdolabında bu çözelti içindeki doymuş sodyum asetat nedeniyle.suyu donduracak. Bunu dolaptan alıp bir cam kaba döküyoruz. Ve sonra parmağımızla dokunuyoruz. Karşınızda 54-55 derece civarında sıcak buz.
Bi ara bilim çevrelerinde canlı-cansız kavramlarının kullanılmadığından bahsedeceğim burda. Aslında canlı diye tanımladıklarımızın derinlere indikçe atom ve atom altı taneciklerinin kimyasal reaksiyonlarından ibaret olduğunu ve onlarında kökeninin cansız olduğunu, dolayısıyla aslında ''canlı'' kavramının manasız olduğundan. İşin sırrı sadece reaksiyonlar. Biz insanların korktuğunda gözünü kırpmasının aslında bir demirin paslanmasından hiç bir farkı olmamasından mesela. Bizler canlıyız, bizler farklıyız vs. söylemlerinin aslında ne kadarda boş olduğundan bahsedeceğim. Farklı bir bakış açısı kazanmanız amacıyla.
Son düzenleme: